Deprem, yalnızca yer kabuğunun değil; insan ruhunun da derinliklerinde sarsıntılar yaratır. Özellikle şiddetli bir deprem deneyimlemiş bireylerde; bu doğa olayı sadece fiziksel bir tehdit değil, aynı zamanda uzun süreli bir psikolojik travmaya dönüşebilir. Deprem korkusu, yalnızca korkmakla sınırlı kalmaz; uyku bozukluklarından sosyal hayattan çekilmeye, panik ataklardan günlük yaşam kalitesinin düşmesine kadar uzanır.
Peki bu korku ile nasıl baş edebiliriz? İşte, hem psikolojik hem de bilimsel yaklaşımlarla desteklenen yedi etkili yöntem.
1. Korkunun Normal Olduğunu Kabul Edin
Travmatik bir olay sonrası korku hissetmek insanın doğal savunma mekanizmasıdır. Klinik psikolojide bu durum "travma sonrası stres tepkisi" olarak tanımlanır. İlk adım, bu duygunun anormal olmadığını kabul etmektir. Bu farkındalık, iyileşme sürecini başlatır.
Uzman Görüşü: Psikiyatrist Dr. Judith Herman’a göre, travmadan iyileşmenin ilk adımı güvenliğin yeniden tesis edilmesidir. Bu da önce içsel güvenle başlar.
2. Deprem Bilgisiyle Bilinçlenin, Bilinçle Güçlenin
Korku çoğu zaman bilinmezlikten beslenir. Depremin neden olduğunu, nasıl oluştuğunu, artçı sarsıntıların ne anlama geldiğini öğrenmek; korkunun yerini bilgiye bırakmasını sağlar. Afet eğitimi almak ve bilimsel kaynaklardan faydalanmak, zihinsel kontrolü yeniden kazandırır.
Bilimsel Not: Kandilli Rasathanesi ve AFAD gibi kurumlar, deprem hakkında doğru ve anlaşılır bilgiler sunar. Fay hatları, bina dayanıklılığı ve afet senaryolarını bilmek sizi zihinsel olarak hazırlıklı kılar.
3. Hazırlıklı Olmak, Korkuyu Azaltır
Deprem çantası hazırlamak, aile afet planı yapmak, yaşanılan binanın dayanıklılığı hakkında bilgi sahibi olmak bireye kontrol hissi kazandırır. Bu da psikolojide "öğrenilmiş çaresizlik" yerine "öğrenilmiş kontrol"ü doğurur.
Psikolojik Etki: Hazırlıklı bireylerde anksiyete seviyesi, hazırlıksız bireylere göre yüzde otuz daha düşük seyretmektedir. (Kaynak: Journal of Disaster Psychology, 2021)
4. Duygularınızı İfade Edin, Bastırmayın
Korkuyu bastırmak, onu yok etmez; derinleştirir. Konuşmak, yazmak ya da sanat yoluyla ifade etmek; bastırılmış korkunun dışa vurulmasını ve düzenlenmesini sağlar. Özellikle çocuklar için oyun terapisi ve resim çizimi gibi yöntemler çok etkilidir.
Duygusal Açılım: Psikanalist Alice Miller, "İfade edilmeyen duygular beden olur" der. Bastırılan korkular, zamanla fiziksel rahatsızlıklara dönüşebilir.
5. Profesyonel Destek Almaktan Çekinmeyin
Eğer deprem sonrası korku günlük yaşamınızı etkilemeye başladıysa, bu durumun kendi kendine geçmesini beklemek yerine bir uzmandan destek almak gerekir. EMDR terapisi, bilişsel davranışçı terapi ve travma odaklı psikoterapi yöntemleri oldukça etkilidir.
Terapi Bilgisi: EMDR (Eye Movement Desensitization and Reprocessing) yöntemi, özellikle travma sonrası oluşan yoğun korkuların azaltılmasında yüzde seksenin üzerinde başarı sağlar.
6. Toplulukla Güçlenin: Paylaşmak, Hafifletir
Deprem sonrasında duygularınızı başkalarıyla paylaşmak, yalnız olmadığınızı hissettirir. Mahalle bazlı afet bilinçlendirme gruplarına katılmak, hem sosyal destek sağlar hem de güven duygusunu artırır.
Toplumsal Dayanışma: Sosyal destek sistemleri, travma sonrası iyileşme sürecinde en büyük rolü oynar. Bu tür bağlar, beyinde güven ve aidiyet duygusunu pekiştirir.
7. Rutinlere Geri Dönmek: Hayat Devam Ediyor
Deprem sonrası yaşanan belirsizlik, hayatın kontrol edilemez olduğu hissini güçlendirir. Günlük rutinlere dönmek; yemek saatleri, uyku düzeni, iş ve okul devamlılığı gibi eylemler, beyne hayat normale dönüyor sinyali verir.
Nörobilimsel Yaklaşım: Beyin, tanıdık ve tekrarlayan durumlarda daha az kortizol salgılar. Rutinler bu dengeyi sağlar.
Korkuyu Dönüştürmek
Deprem korkusu; yok edilmesi gereken bir düşman değil, anlaşılması gereken bir sinyaldir. Onu bastırmak yerine, dinlemek ve dönüştürmek mümkündür. Korkuyu bilgiyle, hazırlıkla ve dayanışmayla dönüştürdüğümüzde; sadece ayakta kalmakla kalmaz, güçlenerek yeniden başlarız.
← Diğer Blogları Görüntüle